Saturday, August 31, 2013
Reyhanın Çakma Sulu Köfesi :))
Bu terbiyelisi :) Bu da terbiyesizi :PP
Daha önce yaptıklarım daha güzel görünüyordu emin olun lezzeti de çok güzel ve hem ana yemek hem çorba niyetine yiyebilirsiniz size kalmış ;)Tarifi Reyhan arkadaşımdan almıştım çok beğenmiştim, yiyenler de öyle ...
1 paket şeker piliç misket köfte(diğer markaların içinde az oluyor ;) 3 orta boy patates 1 adet kurusoğan salça(ben birazda biber salçası koydum) tuz baharat ne istersen (ben kimyon,nane,karabiber koydum)
soğanı kavur,salçayı koy biraz daha kavur,küçük küp küp doğranmış patatesive 1-2 havucu koy biraz kavur üzerine su koy ,tuzunuda koy.su kaynadıktan ve patatesler biraz piştikten sonra köfteleri at içine ,baharatlarıda koy.biraz daha kaynasın işlem tamamdır.
Suyu çok duru olursa ocağı kapamaya yakınbi kaşık unu az suyla aç ve içine dök.karıştır ocağı kapat.daha yoğun bir suyu olur
Terbiyesi için : *bir kasede 1 yumurta, 1-2 kaşık yoğurt ve yarıma yakın limon suyunu çırpın
* 1 çay bardağı da süt ekleyin kasedeki karışıma.
*Sonra sulu kısmından 1 kepçe terbiyeye koyup hızlıca çırpın.
* Terbiyeyi yavaşça yemeğe ekleyin. hızlıca karıştırın,
*1 taşım kaynatın
*afiyetler olsun ...
Friday, August 30, 2013
Ev Usulü Cezerye..
Bazı lezzetler vardır yerinde yenince güzeldir..İşte cezerye de bu lezzetlerden biri.
Türkiye de cezerye denilince Mersin geliyor aklıma ama Mersin'i ne görmüşlüğüm var ne de gitmişliğim ..
Bu durumda ne yapmak lazım eldeki imkanlarla evde denemek lazım dimi ..
Bizde öyle yaptık pek memnun kaldık..
Gerçi daha önce havuç ile değişik şekilde yapmıştım buradan bakabilirsiniz..
Evde yenilmeden duran elmaları görünce değerlendirmek şart oldu..
Malzemeler
5 elma rendesi (veya 5 iri havuç)
1 su bardağı toz şeker
1 paket sade pötibör bisküvi
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz veya fındık
1 tatlı kaşığı tereyağı
Yarım çay kaşığı tarçın
2 tatlı kaşığı hindistan cevizi
Hazırlanışı
Elmaları yada Havuç kullanacaksanız havuçları rendeleyelim ve toz şeker ile beraber kendi suyunu çekene kadar pişirelim. (Piştiğinde yoğun macunumsu bir kıvamının olması gerekiyor ) Pişen harcımızın içine sıcakken 1 tatlı kaşığı tereyağını ekleyelim ve karıştırarak erimesini sağlayalım..
Bisküvileri mutfak robotunda ve ya elimizle un haline getirelim ve ceviz, tarçın, 2 tatlı kaşığı hindistan cevizi ile beraber elmalı( havuçlu) karışıma ekleyip karıştıralım, hatta elimizle yoğurursak kıvamını daha iyi anlarız..
Hazırladığınız karışımdan elimize alıp minik toplar yapalım..İsterseniz top değilde bir borcama bir bütün halinde harcı yayabilirsiniz..Üzerine hindistan cevizini serpip soğuttuktan sonra dilimler halinde servis yapabilirsiniz.
Siz de benim gibi top top yapmayı tercih ederseniz, şekil verdikten sonra hindistan cevizi rendesi ,kakao yada toz fıstığa bulayıp soğuttuktan sonra servis edebilirsiniz...
**
*
....................................Afiyet Olsun..................................
Thursday, August 29, 2013
Futbol ulemalığının ilk koşulu 'çük' sahibi olmakmış
Ümit Özat'ın gösterdiği refleks tıpkı buna benziyor. Hayatta var olduğu ve kendisini var edebildiği tek alana birileri girmeye başlamış. O da kendisini tehlike altında olduğunu zannedip, oklarını fırlattı.
Futbol, hemen hemen tüm dünyada son 20 yıla kadar erkek egemenliği altındaydı. Sonra kadınlar da, bu güzel oyunun farkına varmaya başladı ve önce izleyici, ardından da katılımcılığa karar verdiler. Böylesi basit bir oyun için "Kadınlar, erkekler kadar futboldan anlamaz" cümlesi, en yalın haliyle, cahilliğin dik alası oluyor.
Üstelik bu yargıyı savunmak için "Bir kadına, bana temizlik yapmayı benim kadar beceremiyorsun, yemek yapmayı beceremiyorsun derse zoruna mı gidecek?"diye savunmak, o cahilliği perçinliyor. Yani tam da burada, dünyanın en özel ve en iyi aşçılarının erkekler olduğunu mu söyleyelim ya da temizlik ve yemek yapmayı, kadının birincil görevi sayan beyni mi lanetleyelim bilmiyorum.
İnsanın, savunma yaparken, aptalca kelimeleri yan yana getirip, ahmakça bir cümle kurması hep güldürmüştür beni, Ümit Özat'ın söyledikleri ve yazdıklarından sonra da, benzer bir durum oluştu.
Altını tekrar çizerek söyleyeyim, futbol basit bir oyun ve bu oyunu anlamak için herhangi bir cinsel kimliğe ait olmak gerekmiyor. Hadi diyelim, kadınlar futboldan erkekler kadar anlamıyor. Peki o vakit, eşcinseller, travestiler veya farklı cinsel tercihleri olanlar ne kadar anlıyor? Bu savunma bile, aslında erkek ve kadından öte her türlü cinsel anlayışı reddediyor ve o reddediş altında sapına kadar seksist bir yaklaşım yatıyor.
Konuya 'geleneksel' Türk toplumunun bakış açısıyla yaklaşacak olursak, Ümit Özat görüşünde haklı görünüyor. Bu yüzdendir ki, haber sitelerinin yaptığı anketlerde de, bu sığ yaklaşımı haklı görecek sonuçlar çıkıyor. Ancak burada, çoğunluğun verdiği tüm kararların doğru gösterilmesi, başka bir aptallık olarak karşımıza çıkıyor.
Ümit Özat'ın söylediklerinin ya da savunduklarının çarpıklığı, biraz da medya tavrından kaynaklanıyor. Her eski futbolcuyu, her işsiz teknik direktörü, konunun bilir kişisiymiş gibi gazetede köşe veren, medya patronları ve spor müdürleri, tanınmış isim kaygısıyla, bu tavrı sürekli hale getirdi. Sanırım yüzlerce kez söylemişimdir ama yineleyeyim. Futbolculuk hayatı boyunca "Önümüzdeki maçlara bakacağız", "Camia olarak kenetlendik", "Şanssızlıklar peşimizi bırakmıyor" gibi cümleciklerden başka söyleyecek sözü olmayan adamların, futbolu bırakır bırakmaz ya da işsiz kalır kalmaz, ışık hızıyla 'gazeteci'ye dönüştüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Bu adamlar bir süre sonra kendilerini gerçekten 'gazeteci' sanıyor ve o sıfatı kullanmaya başlıyor. "Sow o golü atsa her şey farklı olur", "Muslera'nın 25. dakikadaki kurtarışı maçın kaderini değiştirdi" diye tribünlerde, televizyonlarda hepimizin izlediği bir maçı, 'köşe yazısı' adı altında insanlara yutturduğunu sanınca, sıfatına da iyiden iyiye ısınıyor.
Böyle garip bir ülkede yaşıyoruz. Futbol konusunda köşe yazmak için futbolcu olmak, sinema eleştirmeni olmak için yönetmen veya oyuncu olmak, siyaset yazarı olmak için de siyaset yapmış olmak gerekliliği var da biz bilmiyoruz sanırım. Öncelikli ülkedeki hakim gazetecilik anlayışının kafalarda pekişmesi lazım ki, Ümit Özat'ın o ekranlara çıkmanın temel koşulu olarak futbol oynamak gerektiğini sanmasın.
Futboldan anlamak için salt erkeklik gerekmiyor ama bunu anlatmak için de erkek egemen toplumun, zihnen ve ahlaken arınması gerekiyor.
Ümit Özat içinse, ne söylesek fayda etmez. Çünkü o, halen yemek ve temizlik yapmayı kadının görevi sayıyor. Ümit'e tavsiye, biraz kitap okusun, dağarcığını genişletsin.
Ev Usulü Romantizm :)
İlişkinizi her daim heyecanlı ve dinamik tutmak için illa ki öyle gösterişli sürprizlere gerek yok.Mevzu bahis olan romantizm ise bazen erkeklerden bir şeyler beklemek gereksizdir.Önceki yazılarımdan "Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan" 'a bir göz atabilirseniz, erkeklerden neden bir romantizm beklememek gerektiğini daha net anlayabilirsiniz.:)
Öyleyse iş başa düştü demektir.Bakalım biz kadınlar neler yapabilir, erkek arkadaşı yada eşiyle romantik bir akşam geçirmek için?Öyle dışarıda şık bir yemek yada pahalı bir yerde eğlenmek gibi abartılı şeylere ihtiyacınız yok.Bütçeyi de sarsmadan, romantizmi doruklarında yaşamanız için işte tavsiyeler...:)
Mesajla teklif edin... :İlk iş, romantik bir davet mesajı yollamak olabilir."Şu tarihte ve şu saatte seninle özel bir akşam yemeği yemek istiyorum." temalı mesajınızın sonuna ev adresinizi de ekleyip, romantizme gizem katmanız da mümkün.Ayrıca önemli bir ayrıntı da şu ki, sevdiğiniz insanın bunu hiç beklemediği bir anda gündeme getirmeniz zaten yeterince gizemli olacaktır.Yada telefon mesajı yerine not kağıdına yazıp paltosunun cebine de iliştirebilirsiniz.Ama sizinde tahmin edeceğiniz gibi o kağıdı göremezse her şey mahvolabilir.Netice de söz konusu erkekler...:)
Evde romantik atmosfer... :Ve bir sonraki adım, mekanı düzenlemek...Özel partiler, davetler yada arkadaşlarınızla toplandığınızda kullandığınız mumları, kadehleri, masa örtüsünü, minderleri ortaya çıkartma zamanı...Işıkları loş diyebileceğimiz bir kıvama getirip, etrafa mümkünse hoş kokulu mumları serpiştirin.Rahatlık açısından minderleri yere dağınık bir şekilde koyabilirsiniz ve tabii ki fonda sizin için özel olan yada herhangi romantik bir müziğinde çalması önemli ayrıntılar arasında...
Yemek hazırlığı... :Kesinlikle o güne kadar hiç denemediğiniz bir yemeği yapmak gibi bir hataya düşmeyin.Özellikle de evde "fırın, mikrodalga" gibi daha önce çalıştırmadığınız bir cihaza güvenmeyin!!!Tabii ki sevdiğiniz kişinin de damak lezzetini göz ardı etmeyin.Özellikle partnerinizin sevdiği bir yemeği de yaparak onun bütün ilgisini üzerinize çekebilirsiniz.
Kendinize özen gösterin... :Ev, yemekler, atmosfer hazır, peki ya siz?Partnerinizi üzerinizde ayıcıklı pijamalarınız ve dağılmış saçlarla karşılamayacaksınız değil mi?O güne kadar giymediğiniz yada giydiğinizde partnerinizin gözlerini sizden alamadığı bir elbise mutlaka olmalı...İşte onu giymenin tam zamanı.:)Evde olduğunuz için çok hafif bir makyaj ve parfümle, işte hazırsınız.
Eski videolar ve fotoğraflara bakın... :İlk tanıştığınız günden bu yana flört dönemi, çocukluk dönemi, düğün fotoğraf ve videoları, gezip gördüğünüz yerler vs vs...Hem biraz gülüp hem de biraz hüzünlendirse de, bu nostalji sizin eğlenceli dakikalar geçirmenizi sağlayacaktır.
Oyun oynayın... :Belki bugüne kadar hep kaçtınız, saçma olacağını düşündünüz belki de ama, inanın bana kendinizi rahat bırakmalı ve sadece zevk almaya bakmalısınız.Çoğumuz bu tarz oyunlardan sadece erkeklerin hoşlandığını düşünsek de, aslında başbaşa oynanan scrabble, iskambil yada video oyunları bizi de çok eğlendirebilir.
Evde sinema seansı... :Bu güzel ve özel gece için bir kaç DVD satın alın.Ama size tavsiyem izleyeceğiniz filmler komedi, dram-komedi yada stand-up gösteriler olmalı.Vurdulu kırdılı filmlerle romantik gecenizi berbat etmeyin derim ben...:)
Dans edin... :Kim demiş dans etmek için mutlaka özel bir yerlere gitmek gerektiğini?Fonda çalan hafif müziğiniz ve belki birazda şarabın etkisiyle evinizin boş bir alanı gayette yeterli...
Bu arada bu kadar yazıyorsun ama sen yapıyor musun diye düşünüyorsanız, benim zaten çok romantik ve her şeyden çok sevdiğim bir erkek arkadaşım var.Ve çoooook mutluyum.Aslına bakarsanız yaşadıklarımı yazıyorum belki de...İşe yarıyor ama emin olun :)
Çin Usulü Tavuk
Tarifin ismi Çin Usulü, lakin gerçekten usul doğru mudur bilemiyorum.
Bu tarifi yaklaşık 12 sene evvel ( genciliğimde:) arkadaşım Mustafa vermişti, o gün bugündür çok severek yediğimiz bir tavuk yemeği oldu.
İsminin böyle olduğunu da Mustafa söyledi:)
Bu tarifi ilk yapmaya başladığım seneler 3 çeşit yağı aynı anda kullanıyordum, bunu arkadaşım özellikle vurgulamıştı bana.
Soya yağı, zeytinyağı ve mısırözü yağını ortak kullanıyordum. Bu şekilde gerçekten tadı fark ediyor.
Soya sosunun ve taze soğanın bıraktığı o muhteşem tada bayılıyorum, bu sayede tavuk yemeğiniz ertesi güne de kalsa asla yoğun bir tavuk kokusu olmuyor. Ben genelde tavuklu yemekleri ertesi gün tüketemem ama bu tarifte ertesi günde aynı lezzetti alıyorum. Ha bir de kremalı tavuk vardı o da öyle ikinci gün de yiyebiliyorum.
Malzemeler
• 1 kg. kuşbaşı tavuk – ben göğüs kullanıyorum
• 4-5 adet dolmalık biber
• Yarım kilo mantar
• 7-8 adet taze soğan
• 3 – 4 çorba kaşığı soya sosu
• Arzuna göre acisso, tuz ve karabiber
1. Dolmalık biberlerimizi şerit halinde keselim
2. taze soğanlarımız da şerit keselim ve beyaz kısımlarını da kalınsa boylamasına ikiye keselim
3. Mantarlarımızı doğrayalım
4. Önce biberlerimizi soya yagı ve zeytinyağı ile birlikte soteleyelim, pişmeye yakın az 1 çorba kaşığı soya sosu ilave edelim.Pişince bir kaba alalım
5. Boşalan tavamızda taze soğanları da aynı şekilde soteleyelim ve soğanları pişmiş olan biberlerin uzerine alalım.
6. Tavaya küp kesilmiş tavuklarımızı alalım harlı ateste bir miktar çevirelim.
7. Tavuklar beyazlaşınca mantarlarımızı ilave edelim ve 3 çorba kaşığı kadar soya sosumuzu ekleyelim, damak zevkinize göre acissomuzu ilave edelim.
8. Tavuklarımız ve mantarlarımız pişince öncesinde hazırladığımız biberleri ve taze soğanları tavuklara ilave edip zedelemeden tavayı sallayarak hepsini ocak üstünde harmanlayalım ve ateşi kapatalım.
Tuz özellikle kullanmıyorum bu tarifte çünkü yeterince soya sosu var, soya sosunun tuzu yeterli geliyor bize. Siz damak zevkinize göre ekleme yapabilirisiniz.
İyi bir hafta diliyorum hepimize,
Figen Karavaş
Wednesday, August 28, 2013
Portakal Sulu Kek
Malzemeler:
3 tane yumurta(küçük ise 4 tane)
11 yemek kaşığı un(1 tepeleme su bardağı)
11 yemek kaşığı şeker
1 paket kabartma tozu,vanilya
1su bardağı sıvıyağ
Şurup için:
5 tane portakal suyu
3 tane portakal kabuğu rendesi
9 yemek kaşığı şeker
Hazırlanışı:
yumurtyı şeker ile iyice çırpın,sıvıyağ ilave edin çırpmaya devam edin daha sonra geriye kalan malzemeleri ilave edip unlu malzemeleri karıştırıp yağlanmış kek kalıbına dökün.biraz sulu kalabilir ,önceden ısıtılmış fırında 170 derece ilk kokusu çıkınca 150 dereceye düşürün .Piştiği zaman servis tabağına alın üzerine soğuk şerbeti dökün.
portakal suyunun içine rendenin ince tarafı ile rendelenmiş portakal kabukları ve şeker beş dakika kadar kaynatılıp soğutulur.
Andai Rasulullah masih ada | If the beloved were among us | لو كان بيننا الحبيب
Tadi tengok tv al-hijrah.
Ada satu persoalan di utarakan kepada kita
iaitu Andai Rasullullah masih ada, apa yang kita ingin katakan padanya?
Pelbagai jawapan keluar dari mulut mereka yang di tanya.
Tak semena-mena hati aku sebak.
Sungguh jika Rasullulah masih ada dan aku dapat bertemu dengannya.
Apakah yang aku katakan padanya??
Aku rasa jawapan aku sama dengan salah seorang yang di temuramah itu.
Rasa tak layak bertemu Rasulullah.
Rasa diri terlalu kerdil.
Aku cuba cari klip video yang sama aku tengok tadi.
Tapi tak jumpa.
Namun aku berjumpa dengan yang ini.
Melihat dan mendengar jawapan dari wanita ini hati aku turut sayu.
Aku juga jumpa klip video lagu ini.
Wanita itu menangis.Walau wajahnya terlindung di sebalik purdah, dan hanya menampakkan sepasang matanya yang bening, tetapi suaranya yang sayu dan sebak beserta linangan airmata yang tumpah menggambarkan segala rasa yang menggigit tangkai jiwanya.
Lagu bertajuk Law Kana Bainana | Andai Rasulullah masih ada | If beloved were among us
Andai Rasulullah masih ada ( lirik dalam Bahasa Melayu)
Wahai Tuhanku, kami telah lalai lupa,
Namun setiap orang daripada kami tetap tamakkan,
Keampunan-Mu,
dan sifat pemurah-Mu
dan kebebasan daripada neraka-Mu
Dan juga syurga bersama-sama penghulu seluruh manusia
Kami mohon pada-Mu
Mohon dengan sangat wahai Tuhanku,
Dari sudut hati kami yang paling dalam....
Kalaulah Kekasih-Mu
Masih berada bersama-sama kami,
Akan terlunaslah segala hutang dan semakin hampirlah.
dengan haruman Baginda, sebelum hilangnya,
rasa yang meronta-ronta
untuk berada hampir dengan Kekasih-Mu.
Berada berhampiran baginda
Jiwa turut menjadi harum,
Dan apa jua yang kalian doakan kepada Allah
akan di perkenankan
Cahaya Nabi Muhammad tidak akan pernah sirna
Sempatkanlah kami bertemu dengan Baginda,
Wahai Tuhan yang Maha Memperkenankan doa hamba...
Hidayahmu kepada alam merata meluas
Tanda hampirnya kasih sayang Tuhan pemberi hidayah
Hadith-hadithmu ibarat sungai mengalir jernih
Berada di sisimu bagaikan dahan yang tumbuh segar dan basah
Kutebus dirku dengan dirimu,
wahai Kekasihku
Nabi Muhammad yang mulia, yang asing
Berada berhampiranmu, jiwa menjadi harum
Wahai yang di utuskan sebagai
tanda kasih sayang Tuhan kepada seluruh alam...
Wahai Kekasihku, wahai Muhammad
Wahai doktor hatiku
Wahai yang di puji di puja
Dirimu memiliki kelebihan yang diakui
Oleh Tuhan yang turut berselawat ke atasmu.
Sumber : Video Klip ini.
If the beloved were among us ( English Lirics)
If the beloved were among us
Those from far and near will come to Him
Hoping to see the sun of goodness before it sets
Desiring to be near Him
If His company the souls feels great
If His prays, Allah will surely answer
The light of Taha will not cease to exist
Oh You who answers the prayers
Please fulfill our hope to meet Him
I am willing to sacrifice my loved for You
Oh beloved
Muhammad honor of strangers
In your company the souls feels great
O' mercy of the world
Sumber: Video Klip ini
Sayu kan bila dengar lagu ni?
Mari kita sama-sama berselawat ke atas junjungan nabi kita Muhammad SAW.
Ya habibina Ya Rasulullah.
Semoga kita di pertemukan dengan Baginda.
Serius, sebak tulis bait-bait lirik lagu ni
apabila di terjemahkan ke dalam bahasa yang kita fahami.
Salam Maulidurrasul buat semua...
Ahad ini 5hb Februari 2012
bersamaan dengan 12 RabiulAwal 1433H.
~ يوس ~
Tuesday, August 27, 2013
Portakal Sulu Pırasa
Güneş her akşam batıp, her gün doğuyorsa
çiçekler solup, solup tekrar açıyorsa
en derin yaralar kapanıyorsa
en büyük acılar unutuluyorsa
neden korkulur hayattan söyleyin bana.
Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
Elbette bazen hızla dönüp, bazen duracağım
Elbette bazen söyleyip,bazen susacağım...
Herkese mutlu tatiller diliyorum.23Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı tüm çocuklarımıza kutlu olsun...
Geçen yazımda pozitif enerji ayarlarınızla oynamayın bütün bir haftayı mutlu geçirin dileklerinde bulunmuştum:))))fakat bazen frekanslarda parazit oluşabiliyor:)))benim ki şu günlerde frekans bozucularla etkilenmiş durumda:)) candan erçetin şarkı sözleri ile motive olmaya çalışmaktayım:))) Şarkının sözleri , hayatı ne kadar güzel özetliyor değil mi?arkadaşlar..
Bu kadar romantizmden sonra portakallı pırasa tarifine nasıl girilir bilemedim:)))fakat daha önce size pırasa tarifi vermiştim Buradan bakabilirsiniz.Tek yapmanız gereken daha önce iki kesme şeker demiştim onu çıkarıyorsunuz ,yerine bir tane taze sıkılmış portakal ekliyorsunuz
bu kadar.Meltem mutfaktadan esinlendim:)nefis mutlaka denenmesi gereken tariflerden tavsiye ederim.hazırlayacak olanlara kolay gelsin...
PİRPİRİİMM :) (ELAZIĞ USULÜ)
Hayırlı Cumalar Cümleten,
Elazığ'lıyım ya; bizim memlekette semiz otuna pirpirim deniyor :) Aslında biz yabani olanı pişirirdik. Bahçelerde bağlarda kendiliğinden yetişen çok güzel bir sebzedir kendileri :)Kendisine has hoş bir ekşiliği de vardır doğal pirpirimin..Gerçi genelde burun kıvırırlar bu yemeğe ama bence çok güzel oluyor..Hele bu usulü çok seveceksiniz diye umuyorum..
Bir anım var bu sebzeyle ilgili ..Kız meslek Lise'sin de okurken "beslenme" dersimize Ankara'lı yeni mezun bir öğretmenimiz bize sebzelerin meyvelerin besin değerleriyle ilgili bilgileri yazdırıyordu. Sıra semiz otuna geldiğinde, " çocuklar burada semiz otuna ne diyorlar biliyor musunuz? " diye sordu. Ama bir yandan da kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.:) Arkadaşlarımdan ses çıkmayınca, " evet, hocam biliyorum.biz "pirpirim" deriz dedim..Arkadaşlarımın tepkisi görülmeye değerdi: "Anaaa pirpirime mi semiz otu diyorlarmıışşş :))) Sevgili öğretmenimizin gülüşü yarıda kalmıştı :)
Herkesin bildiği kendine doğal geliyor. Bize tuhaf, komik ya da saçma gelen karşımızdaki kişiye gayet normal gelebiliyor..Ya da bizim güzel sandığımız belki de başkası için hiç de güzel değildir...Her zaman bunu göz önüne alarak insanları değerlendirelim lütfen...
Neyse tarife geçelim:
-1 demet pirpirim(semizotu),
-2 çorba kaşığı zeytin yağı,
-1 baş kuru soğan,
-1 çorba kaşığı domates salçası,
-1 tatlı kaşığı biber salçası,
-2 domates(uyuttuğumuz domateslerden kullanabiliriz)
-1/2 kırmızı kapya biber,
-1 sivri ya da küçük çarliston biber,
-1 su bardağı haşlanmış nohut (biraz fazla da olabilir, ben seviyorum fazla olmasını)
-3-4 diş sarımsak, tuz.
- Semiz otlarını iyice yıkayıp ayıklayıp doğrayalım.
- Tencereye yağı alıp, yemeklik doğranmış soğanları hafif pembeleştirelim, Salçaları katıp çevirelim.Biberleri yemeklik doğrayıp katalım. Domatesleri ya da uyutma domatesi ekleyip biraz daha soteleyelim.
- Doğranmış semiz otlarını ekleyip şöyle bir karıştıralım.Üzerini geçecek kadar suyunu ekleyelim, haşlanmış nohutu da kattıktan sonra, kapağını kapatıp, kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirelim.
- Nohut haşlanmış, sebzeler de çabucak kolayca pişeceği için fazla beklemiyoruz. Pişen yemeğin içine sarımsakları tuz ile ezip katalım servis edelim..Sarımsak mutlaka olsun, tadını çok güzelleştiriyor.Eğer sarımsak dokunuyorsa, pişmeye yakın ekleyip biraz beraber pişirerek yiyebilirsiniz..
- Afiyet olsun...Dualarda unutmayın lütfen...
Rasulullah Diludahi Wanita Tua
Tetapi, Rasulullah menanggapi berbagai hinaan tanpa pernah sekalipun dengan marah. Beliau bahkan menganggap hinaan itu sebagai hiburan.
Ada seorang wanita tua yang sangat berani mencerca Rasulullah. Setiap kali Rasulullah lewat depan rumahnya, wanita tua itu selalu meludahkan air liurnya di hadapan Rasulullah.
Suatu hari, Rasulullah tidak mendapati wanita tua itu meludah saat lewat di depan rumahnya. Hal itu membuat Rasulullah keheranan. Akhirnya, Rasulullah bertanya kepada seseorang, "Hai fulan, tahukah kamu, di mana wanita pemilik rumah ini, yang selalu meludahiku setiap aku lewat depan rumahnya?"
Orang itu menjawab dengan acuh, "Apa kau tidak tahu bahwa perempuan itu sudah beberapa hari terbaring sakit?" Mendengar jawaban itu, Rasulullah mengangguk-anggukkan kepala dan melanjutkan perjalanan menuju masjid.
Setelah selesai, Rasulullah memutuskan untuk menjenguk wanita tua itu. Mengetahui Rasulullah menjenguknya, wanita tua itu kemudian meneteskan air mata.
Dia kemudian bertanya mengapa Rasulullah mau menjenguknya.
"Wahai Muhammad, mengapa engkau menjengukku, padahal aku selalu meludahimu setiap hari?" tanya wanita tua itu.
Rasulullah kemudian menjawab, "Aku yakin, engkau meludahiku karena belum tahu tentang kebenaranku. JIka engkau sudah mengetahuinya, aku yakin engkau tak akan lagi melakukannya.
" Jawaban Rasulullah membuat dada wanita tua itu sesak dan sedikit kesulitan bernapas. Si wanita kemudian mencoba mengatur nafas dan menenangkan diri.
Setelah dalam keadaan tenang, wanita tua itu kemudian berbicara, "Wahai Muhammad, mulai saat ini aku bersaksi mengikuti agamamu." Wanita tua itu kemudian mengucapkan kalimat syahadat di hadapan Rasulullah.
Share this article :
Related Articles
If you enjoyed this article just click here, or subscribe to receive more great content just like it.
Subscribe via RSS Feed
Monday, August 26, 2013
Dilekce Usulü Salçalı, Tavuklu Noodle.. :)) Patentini mi Alsam?
Kızlarrr dün akşam ne pişireceğimi düşünürken, uzun zamandır gözüme takılıp duran noodle'ı yapmayı düşündüm, ama nasıl? Tabii ki Dilekce usulü spagettiyi andıran bir tarifle.. :))
Tarife gelince;
Noodle'ı 5-6 dk haşlayıp süzüyoruz, soğuk sudan geçirip sıvıyağda sarımsak ve salçadan oluşan bir sosla kavuruyoruz. Sonra ayrı bi tavada kuru soğan, biber, domates ve yine sarımsaktan oluşan bir sos hazırlıyoruz, tüm bunların dışında, julyen(uzun ince) doğranmış tavuk göğüslerini az sıvı yağda kavurup, iyice kızartıyoruz ve en son hepsini sıra ile buluşturuyoruz.. İşte bu kadar.. Eşim ve ben çok sevdik, denemeniz tavsiyemdir.. :))
Resimleri eklediğimde yapılış şekli çok daha açık anlaşılacaktır.. Öyleyse buyrun;
Afiyet olsun blogcanlarım..
Selametle..
Tavuklu Sulu Köfte
HEP TAVUK HEP TAVUK DEMEYİN :)))) EŞİNİZ ET YEMİYOR İSE TAVUKLU YEMEKLER YAPMAMIZ NORMAL DEMİ:)
MALZEMELER (4 kişilik)
- 1 adet tavuk göğsü
- 1 su bardağı ince bulgur
- 1 adet yumurta
- 1 tutam maydanoz
- 1 adet küçük soğan
- 1 küçük diş sarımsak
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- 1 çay kaşığı biber salçası
- 1 çay bardağı un
- tuz
- karabiber
- kimyon
- nane
- Doğrayıcınız var ise tavuk göğsünü,yumurtayı,maydanozu,ince bulguru,soğanı,sarımsağı tuz karabiber ve kimyonu hep birlikte içine atın ve incelene kadar çekin...
- karışımı bir kaba alıp tekrar yoğurun ellerinize yapışacaktır :) bu normal...
- ellerinizi suya batırarak minik topcuklar yapın (fındıktan iri olsun)
- yayvan bi kabada unu döküp topcukları bunun içine atın...hem unlanıp birbirine yapışmaz hemde suyuna yoğunluk verir (eğer yemek için fazla geldiyse buzlukta uzun süre muhafaza edersiniz)
- bir taraftan tenceremize az bir yağ koyup salçanın kokusu çıkana kadar kavurun sonra 1 litre kadar kaynamış suyu ilave edin
- salçalı suyumuz kaynarken minik tavuklu köfteleri içine atın ve kısık ateşte 10 dk kadar pişirin
- Tencerenin altını kapattıktan sonra naneyi serpin ve servis yapın
MİNİK TAVUK KÖFTELERİNİZİ FAZLADAN YAPARSANIZ BUZLUKTA HAZIR BİR YEMEĞİNİZ OLUR ....AFİYETLE:)))
SULU PATATES
Malzeme:
6 ad.patates
300 gr.kuşbaşı et
3 ad.köy biberi
1 çorba kaşığı domates salçası
1 çorba kaşığı biber salçası
3 çorba zeytinyağı
tuz - karabiber - kimyon
Patatesler soyulup yıkanır ve su içerisinde bırakılır. Kuşbaşı etler yıkanır 1 fincan su ile tencereye konur. Tuz, karabiber, kimyon ilave edilir. Suyunu çekince yağ konup kavrulur. Sulandırılmış salçalar eklenir. Biberler doğranır yıkanır ve tencereye konur. Tencereyi sallamak suretiyle 2-3 dakika karıştırılır. 3 su bardağı su ilave edilir. Kaynadıktan sonra kısık ateşte patatesler yumuşak bir hal alana kadar pişirilir. Ateşi söndürdükten sonra 10 dakika demlendirilir. Sıcak servis yapılır.
Rasulullah'ın Cennettekiler Yanındaki Derecesinin Yüksekliği
1620) Ebu Said rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Vesile, Allah Teala'mn yanında bir derecedir ki, ondan üstün derece yoktur. Allah'tan bana vesile vermesini isteyin."[1]
1621) Ebu Hüreyre rivayet etti: Rasulullah şunu buyurdu:
- "Bana salât getirdiğinizde, Allah'tan benim için vesile isteyin."
- Ya Rasulallah! Vesile nedir? denildi. Rasulullah (s.a.v.):
- "O cennette, sadece bir kişinin erişebileceği en yüksek derecedir. Benim, o kimse olacağımı umuyorum."[2]
1622) Yine Ebu Hüreyre rivayet etti: Rasulullah buyurdu:
"Bana salât getirin. Çünkü bu, sizin için zekattır. Allah'tan, benim için cennetteki vesile derecesini isteyin. O, bir kişi içindir. Benim o kişi olacağımı umuyorum." [3]
1623) Abdullah İbn Amr, Rasulullah'tan şunu duyduğunu rivayet etti:
"Müezzini duyduğunuzda, onun söylediğinin aynısını söyleyin, sonra bana salât getirin. Çünkü kim bana salât getirirse, Allah da ona on salât getirir. Aziz ve Celü olan Allah'tan vesile isteyin. Kim Allah'tan benim için, vesile'yi isterse, şefaati hakeder."[4]
1624) Rufeyfi" İbn Sabit anlattı: Rasulullah (s.a.v.) buyurdu:
"Kim, Allah'ım, Muhammed'e salât et ve onu, cennette senin katına mukarreb (yakın) makama indir, derse, kıyamet günü, o kişi şefaatimi hakeder."[5]
kaynaklar
[1] imam Ahmed, Musned, Ilı 83, Heysemî, -ıau[z-Zevaıd, i/332
[2] İmam Ahmed, Musned, II/265, Ibn EbîŞey1-. Musannef, Xl'5O4
[3] İbn EbîŞeybe, Musannef, 11/517.
[4] Buharî, Sahih, 1/159; MusÜm, Sahih, kitabu's-saiah, hadis: 10
[5] İbn Ebi Asım, Sunne, İt/395; Taberanî, el-Kebir, V/14; Münzirî, Terğib vet-Terhib, K/504. Bakınız: İthaf, V/51.
Ezher'deki nüshanın sonunda şöyle yazılıdır:
Mübarek kitap bitti. Bu kitap şeyh Abdurrahman İbnu'l-Cevzî el-Hanbelî'nin (Allah ona rahmet etsfn) telifidir. Allah, Efendimiz, Muhammed'e (s.a.v.) aline ve ashabına salât etsin ve çok selam etsin.
Teymur'dakİ nüshanın sonunda da şöyle yazılıdır:
Bu, şeyh, imam, alim, cesur ve cömert kişi Ebu'l-Ferec Abdurrahman Îbnu'l-Cevzî'nin "el-Vefa fî Sîreti'l-Mustafa" isimli kitabın sonudur. Allah onu rahmetine bürüsün. Onu firdevs cennetine yerleştirsin. Hamd ve minnet Allah'a aittir. Bu, 1182 yılının Gumadeîahiresinin üçünde gerçekleşmiştir. Hamd Allah'adır. Allah, kul, hakir, aczini ve kusurunu itiraf eden Muhammed İbn Ahmed el-Budirî vasıtasıyla Peygamber Muhammed'e (s.a.v.) salât etsin.
Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 666-667.
Share this article!
Facebook
Twitter
Google+
Pinterest
StumbleUpon
Delicious
LinkedIn
Reddit
Technorati
burdakozmetikkonusulur'dan hediyeler var
http://burdakozmetikkonusulur.blogspot.com/2013/02/aclsmz-serefine-cekilis.html?spref=bl
SON KATILIM 15 MART
Sunday, August 25, 2013
artvin usulü tavuklu siron
SELAMLAR SEVGİLİ DOSTLAR HEPİNİZE HAYIRLI CUMALAR DİLİYORUM..RABBİM GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN TÜM GÜZELLİKLERİ KABUL EYLER İNŞALLAH...
ARKADAŞLAR SİRONU BİLİR MİSİNİZ DİYE SORMAK İSTİYORUM???
KARADENİZLİ ARKADAŞLARIMIN *SİRON BİLİNMEZ Mİ?*DEDİKLERİNİ DUYAR GİBİYİM.EVET KARADENİZ,ÖZELLİKLE ARTVİN TARAFLARINA AİT,LEZİZ Mİ LEZİZ, YÖRESEL BİR TATTIR SİRON.
ARTVİNLİ ARKADAŞIM ELVAN SAYESİNDE TANIŞTIM BU LEZZETLE BEN.EV ARKADAŞLIĞI YAPTIĞIMIZ DÖNEMDE ELLERİYLE YAPARDI BANA,BEN DE BAYILA BAYILA YERDİM.ŞİMDİ O GÜZEL GÜNLER CANLANDI GÖZÜMDE.ÇOK GÜZEL ARKADAŞLIKLAR YAŞADIM.AMA EV ARKADAŞLIĞI BAŞKA GERÇEKTEN.
SİRON,BENİM HAYATIMDA ELVANDAN KALDI ANLAYACAĞINIZ.SAĞOLSUN ŞİMDİ DE HERSENE MEMLEKETE GİTTİĞİNDE BENİ DE UNUTMAZ GETİRİR SİRONUMU.HOŞ UNUTURSA DA AĞZIMLA İSTİYORUM ZATEN:)).O KADAR SAMİMİYİZ İŞTE..
NE ÇOK ANLATTIM DEĞİL Mİ?SIKILMIŞSINIZDIR ŞİMDİ.GEÇENLERDE YİNE SİRON CANIM ÇEKTİ İŞTE.HAZIRLADIM VE SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.BU LEZZET NERELERE ALDI GÖTÜRDÜ BİRANDA BENİ...
MALZEMELER
bir kase dolusu siron
1,5 kase yoğurt
3-4 diş sarımsak
150 gram tavuk göğsü
2 yemek kaşığı sıvı yağ
pulbiber
kimyon
kekik
karabiber
tuz
YAPILIŞI
1-kuru olan sironların üzeine kaynattığınız sıcak suyu gezdirin.suyla tüm sironları iyice ıslatın.ve hemen ağzını bir kapakla kapatarak ıslanmasını bekleyin.eğer suyu az gelmişse sironlar iyice ıslanana kadar su ekleyebilirsiniz yeniden.
2-sarımsakları soyun ve dövdükten sonra yoğurda katın çok az tuz ekleyerek karıştırın.
3-bir tavaya küçük küpler halinde doğradığınız tavuk göğsünü alın ve çok az su eşliğinde pişirin.suyunu çektikten sonra yağ,tuz ve baharatlarını ekleyerek ksısık ateşte iyice kızartın.
4-sarımsaklı yoğurdu ıslattığınız sironların üzerine dökün ve üzerine hazırladığınız tavuk göğsünü yağıyla birlikte gezdirin.
5-dereotu ve kırmızı biberlerle süsleyerek servis yapın.
AFİYET OLSUN...MİNTİ...
Chanel, Hermes ve Louis Vuitton 'un Türk Usulü TAKSİTLİ Satışları !!
Lüks sevdalılarının çok hoşuna gideceği bir konu bu.
Sizlere lüks dendimi akla gelen ilk 3 markanın Türkiye 'de taksitli satış yaptığını söylesem inanır mısınız ?!
Yaaa evet sevgili dostlarım kesinlikle doğru okudunuz gözlerinize inanabilirsiniz !!
Dünyanın hiçbir yerinde tek çekim dışında satın alamayacağınız markalar Türkiye 'de 7 taksite kadar satış yapıyor. Tabi uluorta bunun reklamını yapmıyorlar. Ancak butiğe gittiğinizde birşey alacağınız vakit farkına varıyorsunuz. Tıpkı benim. Belki uzun zamandır bunu uyguluyorlardır ama en azından ben yeni keşfettim. Geçen hafta İstinye Park 'da Chanel 'in Byzantine koleksiyonunu yakından incelemek istedim. Elbiselerin içine öyle bir gömülmüşüm ki görevli, "isterseniz 7 takside kadar satın alabilirsiniz" dediğinde elimdeki etiketin 68 bin yazmasından daha büyük bir şok yaşadım. Chanel ?! Taksit ?! Nerdeyim, yoksa aslında uyuyorumda rüya gördüğümün farkındamı değilim ?!! Yok herşey gerçek !! 7 taksit ve bankanın kampanyası varsa daha fazla da olabiliyormuş. Özellikle Akbank, Yapıkredi ve HSBC kartlarına.
Gelelim Hermes 'e !! Evet Hermes 'de taksit yapıyor. Ama şu şekilde. Mağaza tek çekim yapıyor, banka müşteriye 3 ya da 4 taksitle sunuyor. Sadece Akbank kartlarına yapılıyor.
Ve Louis Vuitton. Taksitli satışları 31 Aralık 'a kadar sürecek. Yine belli başlı bankaların kartlarıyla 7 taksitli satış sunuyorlar. Tabi Chanel kadar açıksözlü değil de Hermes gibi markaya leke sürülmeyecek şekilde kendilerinin değil bankaların yaptığını belirtiyorlar.
Geçin taksitli alışverişi bu markaların yanına indirim sözcüğü bile gelmez, gelemez. Chanel 'in bazı uzakdoğu ülkelerinde sadece çantalarına indirim uyguladığını duymuştum. Ama Hermes ve Louis Vuitton 'un ki tam bir şok etkisi yarattı..
Banka manka ne derseler desinler sonuç şu ki ; bu markalardan taksitle istediğiniz şeye daha makul imkanlarla sahip olabilirsiniz. Ve bu sadece Türkiye 'ye has bir durum !
Eminim bu yazımı okuduktan sonra yılbaşı için alınacaklar listeniz değişecektir. Evde şiddetli kavgaların sebebi olacağım, mağdur kocalardan sezonun en hit küfürlerini yiyeceğim ama olsun yeter ki lüksü ve modayı seven sizler, bizler mutlu olalım. Yani fifi deyimle gerisi vız gelir tırs gider :)
BABADAĞ USULÜ KUYU TANDIR....
BURADA BULGURUNU GÖRÜYORUZ
BURADA PİŞMİŞ TANDIRI ÇIKRTIRKEN GÖRÜYORUZ....
Pazar günü yaylada amcam blogunda tandırında tarifini versene dedi... Bende yaparken resmini çektiyseniz verelim resimsiz güzel olmaz dedim.. Amcamın kızı Seçil ben bikaçtane çektim onlara bak deyince dün Seçilden resimleri aldım artık olduğu kadarıyla sizlere babadağ usulü kuyu tandırını anlatayım dedim ..Belki biliyorsunuzdur ama bilmeyenlerde görsün istedim.. Aslında bunu herkesin yapması imkansız ama olsun ben yinede tanıtayım.
İlk olarak kuyusundan bahsedeyim. kuyu için iki metrelik bir kuyu açtırılır tabiki bir ölçüsü vardır ama ben şimdi bilmiyorum. Açılan kuyunun kenarlaına döşemek için zannedersem ateşe dayanıklı tuğla ile bizde ak toprak derler bu topraktan çamur yaparak tuğlalar döşenir ve kuyu bu şekilde hazırlatılır. Bu kuyuyu artık yıllarca kullanabilirsiniz.
Tandırı pişirmek için kuyuyu beş altı saat önceden yakmaya başlamak gerekli. kuyuya büyük odunlar atarak ateş yakılır devamlı olarak odun ilave edilir. Bu zaman zarfında kuyu iyice ısınır .Etlerin hazırlanması için kişi sayısına göre et ayarlanır genellikle oğlak eti olması daha makbuldür. Etlere bol domates sürülür ve tuzlanır. Altına da bulgur pilavı hazırlanır. Bunun içinde bulgur yıkanır büyük bakır bir yayvan tencereye koyulur üzerine bol domates dilimleri ve soğan yerleşririlir üzerinden yeterli olacak şekilde su ilave edilir. Kuyunun içinde artık hiç ateş kalmamış olmalı ilk olarak bulgur dığanı(tenceresi) kuyuya sallanır.arkasındanda etler büyük kazıklara geçirilerek kuyuya sallanır ve artık kapağı kapatılır.
Bunun için kuyunun ağzının büyüklüğünde bir tenek gereklidir. Önce kalın büyük bir kağitla kapatılan kuyunun ağzına bu tenekeyi koyduktan sonra tenekenin üzerine de hazırlanmış olan çamur hiç hava almayacak şekilde sıvanır en önemli yeri burasıdır hava alırsa olmaz onun için çok güzel kapatılması lazım. Artık pişmesi için iki saat 15 dakika beklemek gereklidir. saati tamamlanınca bütün erkekler başına toplanır ve hemen çıkarılan tandır büyük bir iştahla yenilir.
şimdi elimde olan resimlerle idare etmek zorundayız. Çünki blog için özel çekilmiş resimler değil. kusura bakmayın. Umarım anlatabilmişimdir.
BU DAHA KUYUYA KOYULURKEN
BU KUYUNUN AÇILMIŞ HALİ
Seda Usta mutfakta / Ev usulü Ali Nazik
Kah sergi gezen, kah tiyatro izleyen, zaman zaman Eminönü'nde alışverişin nabzını tutan blogger'ınız olaraktan, artık Home TV Çekmeköy Şb. misyonumla bugün de sizlere yemek tarifi vererek çizgimde sınır olmadığını ispatlamak istedim. Neden çizgim olsun zaten o da ayrı :)
Geçen haftasonuna doğru içimi çok güzel duygular kapladı.
Teyzemin oğlu bu sene ilk defa üniv. sınavına girmişti ve İstanbul Üniv. 'İşletme' bölümünü kazandı.
Bir de Cuma günü, Renault'da çalıştığı için Bursa'da yaşayan çocukluk arkadaşım ile görüştük. Sizin de vardır hayatınızda öyle insanlar, sonuna kadar güvenirsiniz, aynı şeylere gülersiniz, aynı şeyleri yadırgarsınız vb. Diğer yarınız gibidir, öyle hissettiren biri işte.
Malum ben ağır vasıtayım bu aralar, çok yorulmadan lezzetli bir yemek hazırlayayım dedim.
İşte size tarifi, patlıcan seviyorsanız garanti veriyorum bayılazakşınız!
Malzemeler:
2 orta boy kuru soyan
200 gr. yemeklik kıyma
1 adet sivri biber
3 adet domates
500 gr közlenmiş patlıcan (ben hazır kavanozda alıyorum)
200 gr süzme yoğurt
2 diş sarımsak
bir tutam kimyon, karabiber ve tuz
Yapılışı:
2 çorba kaşığı sıvı yağda kıymayı 10 dk kavurun
Dilmlediğiniz sivri biber ve domatesi kıymaya ekleyip yarım saat pişirin
Ateşten indirmeden önce kıyma harcının üzerine tuz, karabiber ve kimyonu ekleyin
Ayrı bir tavada 5 dk kadar közlenmiş patlıcanı ısıtın, üzerine sarımsaklı süzme yoğurtu ekleyin
Bitti işteee, yemek hazır. Mmmhh.
Şimdi tabağa patlıcanlı sarımsaklı yoğurdu, üzerine de kıymayı ekleyin. İsteseniz üstünü kıyılmış maydonoz ile süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun.
HATAY USÜLÜ YEŞİL ZEYTİN SALATASI
Herkese hayırlı akşamlar blogcanlarım ve takipçilerim. Misafirlikten geldim ve hemen oturdum net başına...
Çok sevdiğim ve değer verdiğim büyüklerimizde misafirdik.
Allah razı olsun çok iyi ağırlandık ve çok keyifli sohpetimiz vardı.
İnsanın değer verdiği ve değer verildiğini hissettiği yerde gerçekten çok mutlu oluyor.
Allah yollarını herdaim açık etsin.
Veee gelelim Hatay'ın kahvaltılarında sıkca yapılan yeşil zeytin salatasına....Yarın kahvaltı için bir alternatif olabilir
eklemek istedim.
malzemeler;
1 küçük kase çekirdekleri çıkarılmış yeşil zeytin
3 dal taze soğan
1 küçük kuru mor soğan
yarım demet maydonoz
1 adet domates
nar ekşisi
tuz, isot, pulbiberi
zeytinyağı ve kekik
2 diş ezilmiş sarımsak
dereotu
resimdeki gibi doğranıp karıştırılır ve afiyetle yenir.
İçine rokada kıydım orjinalinde yok ama ben yakıştırdım.
EKŞİLİ SULU KÖFTE
EKŞİLİ SULU KÖFTE |
Malum kış mevsimindeyiz artık,her ne kadar gündüzleri hava istanbul'da güzel olsada akşam olunca soğuk hissettiriyor kendini,e o zaman ne yapıyoruz bol bol çorba yapıp, tüketiyoruz.
her ne kadar ben her mevsim çorba tüketen bir insan olsam da bu herkes için geçerli değildir sanırım.
Çoğunluk kışın tüketir,neyse gelelim konumuza..
Bizim evde en sevilen çorbalardan birine geldi sıra.uzun zamandır paylaşmak istiyordum ama bir türlü kısmet olmamıştı.Her gün yapsam her gün yenir herhalde.Helede oğlum,bugün resmen bayram yaptı.
Pişmesini zor bekledi,bir de üstüne oğlum çok kaynar azıcık ılısın dedim kıyamet koptu.Üfleye üfleye nefesi kesilecekti:)
Şimdi vereceğim tarifle rahat 8 kişilik çorba çıkar fakat bizim evde 3 kişi ilk akşamdan öğüttük bile.Sadece bir kase kaldı.onuda artık yarın oğluşum yer bitirir zaten.
Neyse efendim buyrun tarifime...
Not: bu arada ikinci aşuremi yaptım yeni fotoğraflar çekince aşure yayınıma ekledim,bakmak isterseniz tıklayın
EKŞİLİ SULU KÖFTE |
MALZEMELER
8-9 su bardağı su
3 adet orta boy patates
1 adet iri boy havuç
1 yemek kaşığı tereyağ(ben üzerine nane yaktığım için bu kadar kattım,siz kendinize göre ayarlayabilirsiniz)
köftesi için:
200 gr kıyma2 yemek kaşığı tepeleme kırık pirinç
1 adet küçük kuru soğan
kimyon
pulbiber
tane karabiber
tuz
sebzeli çeşni
(baharatların ölçüsünü yazmıyorum damak zevkinize göre ayarlarsınız diye)
köfteleri bulamak için 1 yemek kaşığı tepeleme un
terbiyesi için:
3 yemek kaşığı yoğurt
1 adet yumurta
1/2 limonun suyu
tuz
tane karabiber
çeşni
üzerine:
biraz sıvıyağnane
EKŞİLİ SULU KÖFTE |
Öncelikle tereyağını eritelim, üzerine suyunu ekledikten sonra kaynamaya bırakalım.Diğer taraftan patatesleri ve havuçları küp küp doğrayıp kaynayan suya önce havucu,5 dakika kadar sonrada patatesi ekleyip pişmeye bırakalım.Köfteleri hazırlamak için, kıymayı,rendelenmiş soğanı ve yıkanmış kırık pirinci bir kaseye alalım,üzerine tuz ve baharatları da ekleyip iyice yoğuralım.misket kadar parçalar koparıp yuvarlayalım ve una bulayalım,fazla unu sallayarak dökelim.Pişen havuç ve patateslere köfteleri de ekleyip.5 dakika kadar da onunla pişirelim.
Köfte pişerken terbiye için yoğurt,yumurta, limon suyunu iyice çırpıp,çorbadan kaşık kaşık alıp terbiyeyi ılıtalım ki kesilmesin,yavaş yavaş çorbaya ekleyip iyice karıştıralım.yaklaşık 10 dakika kadar daha pişirdikten sonra,en son tuz,tane karabiber ve çeşniyi de ekleyip ocağın altını kapatalım.Çorbayı kaselere alıp üzerine kızdırdığımız naneyle süsleyip sıcak olarak servis edelim.Yalnız naneleri fazla yakmayalım ki yeşil rengini çok fazla kaybetmesin.
AFİYET OLSUN...
Twitter : Reyhan Ksc
instagram : reyhanksc
facebook: anne eli gibi
Saturday, August 24, 2013
EV USULÜ İSKENDER
Fotoğraf çok net olmasada bu harika lezzeti sizlerle paylaşmak istedim. Elbette yine arşivden... Çok acı ama, bugünlerde böyle şeyler yemek benim için imkansız... ühüüü...
İskender kebabı sevenler evdeki imkanlarla yapmak isteyenler buyrun tarife...
MALZEMELER
- Yarım kg dana biftek ( yada yağsız kemiksiz kırmızı et)
- Yeterince tereyağ
Salçalı sos için
- 3 Yemek kaşığı domates salçası
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- Tuz
- Sıcak su
Marine etmek için
- 1 fincan zeytinyağ
- 1 fincan süt
- 1 ad kuru soğan rendesi
- Tuz, karabiber, kırmızı biber, kekik
YAPILIŞI
Biftekler marine malzemesinde en az 2 saat dinlendirilir. Daha sonra etlerdeki marine malzemeleri temizlenip streç filme düzgünce sarılıp dondurucuya atılır. Donuk etler bıçakla çok ince ince dilimlenir. Teflon tavada pişirilir.
Etler pişerken salçalı sos için yağda salça kavrulur. Sıcak su ilave edilip kaynatılarak salçalı sos hazırlanır.
Öte yanda kebablık pideler küp küp doğranır. Servis tabağına alınır. Üzerine pişen etler yerleştirilir. Salçalı sos gezdirilir. En son tereyağ kızdırılıp üzerine dökülür. Arzuya göre yanında domates ve yoğurtla servis edilir. Afiyetle yenir...
Bulgurlu Sulu Köfte
lezzet sarayı
Bulgurlu Sulu Köfte
Tarih : 29 Nisan 2010 Perşembe | No Comments
sulu köfte yaptım tavuk kıymasından çooook güzel oldu. yiyenler tavuk kıyması olduğunu anlamadı kırmızı et yemeyenler için büyük alternatif bence sulu köfteyi bir iki defa yaptım ama yinede uzun zaman olmuştu sevimli mutfakta resmini görünce yine aklıma geldi bende hemen yaptım (fikir için teşekkürler sevimlimutfak):-))))
malzemeler
500 gr tavuk kıyması
yarım su bardağından biraz fazla bulgur
1 yemek kaşığı salça
1 baş soğan ( ince doğranmış)
tuz
kimyon+karabiber
2 yemek kaşığı biber salçası
sıvı yağ
yapılışı
biber salçası ve sıvı yağ hariç bütün malzemeler karıştırılıp iyice yoğrulur sonra tencerede biber salçasıyla yağ kavrulur köfteler yuvarlak yapılır tencereye dizilir üzerine köfteleri azıcık geçene kadar su konur 15 dk pişirilir arzuya göre patateste konabilir
Afiyet Olsun
kotu bakteri iyi bakteriler, Alman usulu probiotik lahana tursusu sauerkraut
Bu aralar bakterilerle hasir nesirim. Aslinda hep hasir nesiriz vucudumuzda milyonlarda bakteri yasiyor ama farkina variyoruz diyelim:)
Once meslek icabi! yarim gunluk bir hijyen kursuna katildim. En korkulan bes bakteri haricinde digerleri nispeten basacikilabilir. Bu korkunc besli salmonella, listeria, e-coli, botulinum ve stafilokok dore. Mikroskop altinda nasil sevimliler kirmizi kibrit copune benzeyenler, pufudik pufudik yastiklar, mor amipler vs. Stafilokok dore agzimizda, burnumuzda zaten var bu bakteri apselere neden oluyor. Antibiotikle oldugu icin bir yuzyil once kangrenden hayatini kaybetmiyor insanlar. Digerleri hayvanlarin yada insanlarin bagirsaklarinda, toprakta, tozda, suda, havada olabilir. En tehlikelilerinden biri salmonella. Salmonella tavuk yumurtasinin kabugunda bulunabiliyor. Yumurta ici bir zarla kapli, bu zar disaridan zararlilarin iceri girmesini onluyor. Ancak suya cok dayaniksiz, eger yumurtayi suyla yikarsaniz temizlediginizi zannederken konteminasyona yol acabilirsiniz dikkat. Yumurta kabugu porlu su icine kolayca girip zari eritiyor mikroplarda yeni besine severek saldiriyor. Diger ilginc durum eger yumurtayi oda sicakliginda aldiysaniz oda sicakliginda saklayin yok marketlerin buzdolabi bolumunden aldiysaniz o zaman buzdolabinda saklayin tabi kendi kapali kabinda diger yiyeceklerle temas etmesin Cunku disardan buzdolabina yada buzdolabindan disari alindiginda yumurta kabugu buharlaniyor ( kondansasyon), bu nem demek, nem demek su demek, suda ic zari eritiyor dikkat! Ordek yumurtasi tavuk yumurtasindan farkli olarak icinde de salmonella barindirabiliyormus. Hep sorardim kendime niye ordek yumurtasi satmiyorlar diye cevabini boylece ogrendim. Benim yan koyde ekolojik yumurta satan hanim catering yaptigimi duyunca bana yumurta vermedi. Cunku bireylere satabiliyormus ancak yumurtayi isleyeceklere satma hakki yokmus cunku o zaman her 10 gunde bir salmonella testi yaptirmaliymis. Ya nereden bilecekler filan dedim ama vermedi sonra utandim kendimden!
Tum bu bakteriler sogukta yada buzda olmuyor ancak 100/140 derece arasinda yok oluyorlar. Mutfakta hijyen saglamanin en onemli kisimlarindan biri disaridan gelen toprakli, sebzeleri, yumurtalari pismis gidalardan ayri kapali kapilar pardon kagitlar altinda tutmak. Bu sebzeleri kestiginiz tahtayi iyice yikamak. Ayni sekilde cig et ozellikle tavuk (salmonella yine!) kestiginiz tahtayi bicagi sicak suyla deterjanla yikamak. Her islem arasi elleri en az 30 sn sabun ve sicak suyla yikamak. Orneklersem kek yapacaksiniz yumurtayi alip bir kaba kirin, kabuklari atin ve ellerinizi hemen yikayin. Sonra diger malzemelerle ilgilenin kontaminasyonu onlemenin baska yolu yok. Ben cok ama cok uzun zamandir temizlikte sirke ve karbonat kullaniyorum cokda memnunum ancak simdi sorumluluk sahibi olunca dezenfekte eden maddelere gecis yapmak zorunda kaldim. Birde buhar makinam var o da ekolojik zararlarimi minimuma indirecek. Kotu bakteriler kismi burada bitiyor gelelim iyi kalpli bakterilere...
Probiotik dosyalarimiz boy boy henuz dizi bitmedi ama ben bu faydali bakterilerden yararlanmak icin bahsettigim Alman usulu lahana tursusu tarifini verecegim? Biliyorum ki lahanalarini almis beni bekleyenler ve coktan tarif verdigim tadina bakma icin gun sayanlar var. Efeniim yarasin afiyet ve sifa olsun.
50 gr iri deniz veya kaya tuzu
2 yemek kasigi ardic tohumu (juniper berry)
1 yemek kasigi kimyon tohumu
1-Lahanayi yikayip iyice suzun. Lahanalari bir robot yada rendelerin yaninda yer alan yere paralel bicakla veyahut mandolin yardimiyla mumkun oldugu kadar incecik kiyin.
2-Bu fermantasyon havasiz ortamda gerceklesecek o yuzden kapagini hava almayacak sekilde kapatabileceginiz bir kavanoz yada bidon ikincisi lahanalari aralarinda hava kalmayacak sekilde bastirmak puf noktasi
3-Kavanozun dibine briaz lahana ustune biraz tuz ve ardic, kimyon thumu serpeleyip bir havanla iyice bastirin. lahanalarin suyu cikmali bu islemi kavanoz dolana kadar tekrarlayin her katmanda iyice ezerek bastirin. En sonunda lahanalarin ustu kendi suyuyla kaplanacak. Simdi tam sezonu lahanalar yeterince sulu ancak biraz porsumus bir lahana ise biraz suda bekletebilirsiniz olmadi biraz kaynatilmis sogutulmus su eklemenizde mumkun. Havani olmayan bir arkadasima o zaman elinle yogur dedim buda suyun cikmasini ve tuzun icine islemesine yardimci. Lahanalarin suyun icinde kalmasi onemli bunun icin ustune bir tabak veya agirlik olarak bir tas koyabilirsiniz. benim pek gurulandigim boy boy tursu taslarim var:) sizinde bir tursu tasiniz olsun artik kalkersiz sert bir tas secin.
4-Tursunuz ev sicakliginda asagi yukari 20 derecelerde bir hafta dursun. Akabinde buzdolabinda yada serince bir yerde lahanlar hep suyla kapli kalmak sartiyla 1 seneye kadar saklayabilirsiniz. Kapagin cevresinde yesil bir kuf olusabilir alip yikayin tehlikesizdir. Bu tursuya biraz elma da ekleyebilirsiniz. Evde tereyagi yapiyorsaniz tereyagi olsutuktan sonra kalan sudan ekleyebilirsiniz. 5 kilo icin 12 cl. Siyah turp ve bayir turpu ekleyenlerde var ben denemedim. Ayrica Kore usulu acili Kimchi'de yapiyorum ben onun tarifinide verecegim cok sevildi bizde. Bir not daha olcuyu bir kilo lahanadan olacak sekilde azaltabilirsiniz yoksa ah o kadar lahanayi kim bastiracak ellerim aciyor gibi sikayetler gelebiliyor:) Hadi bakalim isbasina lahana tursunuz olgunlasirken bende faydalarini yazacagim daha bitmedi yani:)
Ben bu yaziyi yazip yayinladiktan sonra bir film seyrettim 6 ay suren balik fermantasyonu, buzdolapsiz, hijyenik mutfak, nehir kenari insanlari ve baliklarin isbirligi, cok guzel bahsettiklerimle ilgili ama bambaska bir dunya icin seyrediniz. http://www.dailymotion.com/video/xo0krc_satoyama-japan-s-secret-water-garden-hd_travel